Seviyeli SOHBETİN Gerçek Adresi

Muhabbet Odalarında Kadın Egemenliği

Günümüzde kadınlar her fırsatta çalışarak para kazanmak istediklerini dile dile getirir hale gelmişlerdir. Artık evde oturup, sürekli ev işleriyle uğraşmak istemiyorlar. Bunun yerine erkekler gibi iş hayatına atılarak, kariyer planları yapmak istiyorlar. Yani artık kadına sadece evinin patronu olmak yetmediği gibi, iş hayatında da son sözü söyleyen kişi olmak adına çeşitli atılımlar yapıyorlar. Bunun nedeni günümüz kadınlarının güce, statüye tapar hale gelmiş olması olabilir mi? Tapındığı bu güç uğruna her alanda her türlü zorluğu göğüslemeye hazır olduğunu, Sanal Muhabbet Odalarında da olduğu gibi, her fırsatta dile getirmektedirler. 

Elbette ki, herkes güce ve güçlü olana dair bir hayranlık besler. Çünkü güç; ayırt edici ve fark yaratıcı bir karakter unsurudur. Bu nedenle de, Sohbet Odalarında daima yöneticiler sıfatını tercih etmektedirler. Her kadın yada her erkek güç kavramının ayrıcalığına sahip olmak ister. Ancak kadındaki bu istek sadece hayranlık duyma boyutundan ibaret değildir. Güçlü merakı kadının doğasında dürtüsel olarak vardır. Bu dürtüyü hiç bir şekilde kaybetmek istemediği gibi, varlığından dolayı kendisini daha güvende hisseder. İlk çağlardan beri kadın hep zayıf, yetersiz, kendi başının çaresine bakamayan, erkeğe muhtaç, sahiplenilmesi ve korunup kollanması gereken kişi olarak yansıtıldı. Fiziksel olarak hassas, kırılgan olduğu ve kendini koruyamayacak kadar güçsüz olduğu için de erkeğin kanatları altına sığınmak zorundaydı.

Çok eski çağlarda bile, erkek her daim fiziksel olarak en güçlü olandı. Bilek gücünü kullanarak da dışarıda av arayan, evi için yem bulan da hep erkekler idi. Bu süreç kadının doğasında var olan güçlü olma dürtüsünü daha da tetikler hale geldi. Çünkü bir erkeğin eline bakıyor olması, bir erkeğin kadına sahip çıkması kadını; daha güçsüz, yetersiz ve erkeğe bağımlı hale getirdiğinden, kadının içgüdüsü olan güç kavramına ters idi. Gerek Sanal Chat Odalarında, gerekse reel hayatında kadının artık bu duruma dur diyerek, içinde bulunduğu durumdan sıyrılması, kendisini ispatlayarak; ”artık bende varım” demesi gerekmekteydi. Erkeğin bu sahip olduğu fiziksel güçlülük kavramını kullanarak, kadını baskı altına alma çabası ve ayrımcılık isteği, kadının güç dengelerini değiştirme arzusunu açığa çıkarıp dur demesi için yeterli olmuştur.