Yaratılıştan itibaren hemen hemen bütün insanlar, tasarımları gereği bir şeylerden hoşnutsuzdur. hoşnutsuzluğun bizzathi kendisi her zaman bir değişiklik isteği yaratmaz. Hoşnutsuzluğun muhalefet haline gelmesi için başka faktörlerin de mevcut olması gerekir. Bu faktörlerden bir tanesi kendini güçlü hissetmektir. Çevreleri tarafından korkutulmuş kişiler, durumları ne kadar kötü olursa olsun değişiklik düşünmezler. Çevrelerinde egemenlik kurmanın imkansızlığı iyice belli olan, hassas dengede bir hayat yaşayan insanlar, çeşitli Sanal Sohbet Odalarında mevcut dengeyi bozup, kendini kanıtlamış olgusuna sarılarak, hoşnutsuz tavırlarıyla Chat Odalarını ben yarattım edasıyla, egolarını tatmin etmektedirler.

Yaşama biçimlerini değişmez bir olağan haline getirmek suretiyle, içlerine yerleşen öz güvensizlik duygusunu karşılamak amacıyla, Sanal Muhabbet Odalarında terörize sohbetleriyle huzur kaçıran, ruhlarındaki derin hastalığı bu yolla kusan sevimsiz arkadaşlar, bizleri de kendileri gibi huzursuz hale getirmektedirler. Bu suretle, kendilerini korkutan çevreye egemen olduğu yanılsamasıyla, hayata tutunan bozuk karakterlerdir.

Bunlar; dünya önünde kendilerini mutlak yetkisi olan bir jüri önündeymiş gibi hissettikleri için, reel hayatlarında düşkün, bitik, çevrelerindeki dünyanın ürkütüsü içinde yaşarlar ve değişimi sevmezler. Onları anlatan realize cümleler kapılarına dayandığında, kişisel öz güvenleri tehlikeye gireceğinden, dışarı hayatla anti empatik olan bu karakterler, kendileri için imtiyazlı ve muhafazakar kesilirler. Sanal düzenlerini değiştirmeksizin devam etmekte aynı önemde devam etmektedirler…